ultrAcimbom | Galatasaray Taraftar Forum Sitesi
Merhaba,

Sitemize Hoş Geldiniz. Sitemizden Yararlanabilmek İçin Lütfen Kayıt Olunuz.

Irk Realitesi Sitelogo10
ultrAcimbom | Galatasaray Taraftar Forum Sitesi
Merhaba,

Sitemize Hoş Geldiniz. Sitemizden Yararlanabilmek İçin Lütfen Kayıt Olunuz.

Irk Realitesi Sitelogo10
ultrAcimbom | Galatasaray Taraftar Forum Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hoşgeldiniz, Misafir.
Son Ziyaretiniz:
Toplam Mesajınız: 0

tema edit: by ™ cAn ® ™
 

AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

Paylaş | 
 

 Irk Realitesi

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
cAn ®
Kurucu
Kurucu
cAn ®


Erkek
Mesaj Sayısı : 41055
Nerden : KOCAELİ
Galatasaray'da Favori Futbolcusu : Arda Turan
Rep Gücü : 14866
Kayıt tarihi : 27/01/08

Irk Realitesi Vide
MesajKonu: Irk Realitesi   Irk Realitesi Empty3/1/2009, 10:26

Irk Realitesi

İnsana kıymet kazandıran mensup olduğu ırk değil, sahip olduğu faziletlerdir.
İslam dini, ırkları bir realite olarak kabul eder. Cenab-ı Hak Kur'an'da şöyle bildirir:
'Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık.
Birbirinizi tanımanız için, sizi milletlere, kabilelere böldük.
Şüphesiz Allah katında en şerefliniz, en takva sahibi olanınızdır.'
(Hucurat, 13)
Ayette bildirilen erkek ve dişiden murat, Hz. Âdem ve Hz. Havva'dır. Bütün insanlar onların torunları durumundadır. Hz. Âdem'in aynı zamanda ilk peygamber olduğu da nazara alınırsa, bütün insanların peygamber torunları olduklarını söyleyebiliriz.
Ayette farklı milletlere ayrılmanın hikmeti, insanların birbirlerini tanımaları olarak nazara veriliyor. Gerçekten de her milletin kendine has bazı özellikleri vardır ve bu özelliklerden hareketle bir insanın hangi millete mensup olduğunu belirlemek mümkündür. Ordu içindeki karacı, havacı gibi değişik kısımlar nasıl kıyafetleriyle ayırt ediliyorsa, milletler de belli özellikleriyle birbirinden ayırt edilmektedirler. Ordu içindeki farklılık bir çatışma vesilesi olmadığı gibi, farklı milletlere mensup olma da çatışma vesilesi yapılmamalıdır.
İnsana kıymet kazandıran mensup olduğu ırk değil, sahip olduğu faziletlerdir. Yoksa hemen her millette hem iyiler, hem de kötüler bulunmaktadır.

Irklar Bir Renkliliktir!
Irklar, insanlık kilimindeki farklı renkler ve desenlerdir.
Yüce Allah, sanatında daima renkliliği esas almıştır. Mesela, renkler yedidir, sesleri gösteren notalar yedidir, tatlar farklı farklıdır?
İnsanlık âleminde farklı ırkların olması da ilahi kader proğramından gelen bir güzelliktir.
Kilimdeki farklı motif ve desenler o kilime farklı bir güzellik katar.
Gök kuşağı tek renk olsaydı, şimdiki kadar güzel olmazdı.
Farklı ırklar ve milletler de dünyamıza farklı güzellikler kazandırmıştır.
Ülkemizde farklı ırkların varlığı, muazzam bir kültür zenginliğini netice vermiştir. Ülkemizin doğusunda batısında, kuzeyinde güneyinde farklı yemekler, farklı müzikler, farklı mimari durumlar' bizleri "büyük millet" yapmaktadır.
Allah'ın Boyası
'Sen Allah'ın boyasına bak!
Daha güzel boya kimin olabilir?? (Bakara, 138)
Yunus Emre, Kur'an'dan aldığı dersle 'Yaratılanı severiz, Yaratan'dan ötürü' der. Ama herkes Yunus Emre kadar olgun olmayabilir. Şöyle bir olay anlatılır:
Bir grup insan hac vazifesini eda ederken, beyaz ırka mensup bir Müslüman, zenci birini görünce biraz yüzünü ekşitir. Zenci, yanındaki arkadaşına yönelir ve şöyle der:
'Bana yüzünü ekşiterek bakan şu Müslüman kardeşime, sor bakalım, boyayı mı beğenmemiş, yoksa boyayanı mı'?
Kur'an-ı Kerim'de "Allah'ın boyası" ifadesi geçer. En güzel boyanın "Allah'ın boyası" olduğu ifade edilir. (Bakara, 138)
Ayetin işari bir manası insanlık âleminde kendini göstermektedir. İnsanlar esas azalarda bir olmakla beraber, ses, sima, renk gibi durumlarda farklı farklıdırlar. Kur'an şöyle bildirir:
"Göklerin ve yerin yaratılışı, dillerinizin ve renklerinizin farklı oluşu O'nun âyetlerindendir. Şüphesiz ki bunda bilenler için nice ibretler vardır." (Rum, 22)

Irklar Nereden Geldi
Aynı topraktan rengârenk çiçekleri yarattığını gördüğümüz ilahi kudrete, aynı Âdem ve Havva'dan farklı özellikte ırkları yaratmak zor gelmez.
ODTÜ mezunu bir arkadaşımızın dini konularda bazı şüpheleri vardı. Bir gün sohbet esnasında 'hiç zenci arkadaşın oldu mu'? diye sordu. Olmadığını söyledim. Dedi 'benim oldu. Onları biraz yakından tanıdım. Bizden çok farklı insanlar. İster istemez hatırıma şöyle geliyor: Hz. Âdem şayet beyaz bir insan olarak yaratıldıysa bu zenciler nereden geldi? Acaba onlar için başka bir Âdem mi var'?
Dedim: 'Sadece renk ve bazı özelliklerinin farklı olmasından onlara başka Âdem Baba aramamız gerekmez. Mesela, bir otomobil fabrikası farklı modeller üretir ve bunlara farklı renkler verir. Sadece model ve renk farklılığından dolayı onlar için farklı fabrikalar aramayız. Onun gibi, Allahu Teala Hz. Âdem ve Havva'yı bütün ırkları netice verecek özellikte yaratmış, zamanla da ırkları meydana getirmiştir. Aynı topraktan rengârenk çiçekleri yarattığını gördüğümüz ilahi kudrete, aynı Âdem ve Havva'dan farklı özellikte ırkları yaratmak zor gelmez.?
Kur'an-ı Kerim, insanın çamurdan bir hülasadan yaratıldığını söyler. (Mü'minun, 12) Rivayete göre, Cenab-ı Hak Hz. Cebraile yeryüzündeki değişik özellikteki topraklardan getirmesini ister. Hz. Cebrail beyaz, siyah, kırmızı gibi değişik özellikteki topraklardan getirir. Cenab-ı Hak, kudret eliyle bunları yoğurur, Hz. Âdemin heykelini yapar ve ardından Ona ruh üfler. Böylece ilk insan yaratılmış olur.
Öyle anlaşılıyor ki, Hz. Âdem'in ve Hz. Havva'nın genetik yapısında bütün ırkların karakterleri vardı. Bu karakterler zaman içerisinde ırkların ortaya çıkmasına vesile oldu. Böylece farklı coğrafyalarda farklı ırk ve kabileler zuhur etti.
72 Millet
İnsanlık âleminde farklı ırkların olması ilâhi bir tercihtir.
Babil, ilkçağda Eski Mezopotamya'da kurulan Sümer Devletinin en büyük ve en ünlü şehridir. Bağdat'a 88 km. mesafede bulunan bu şehrin harabeleri günümüze kadar gelmiştir. Kur'an'da Bakara suresi 102. ayette bu şehirden bahis vardır.
Babil, en eski medeniyet merkezlerinden biridir, buradaki asma bahçeleri, dünyanın en meşhur yedi harikasından biridir.
Babil'e şöhret kazandıran şeylerden biri de buradaki kuledir. Babil kulesi, Tevrat'ın nakline göre, Hz. Nuh'un oğulları tarafından gökyüzüne ulaşmak için yapılmıştır. Yaptıklarıyla mağrur olan bu insanların dilleri, taraf-ı ilahiden değiştirilmiş, birbiriyle anlaşamaz olmuşlar, daha sonra dünyanın her tarafına dağılmışlardır. İşte, bu olaya "tebelbül-ü akvam" veya "teşaub-u akvam" adı verilir.
Irkçılık tarzındaki menfi milliyetçilikte benzeri bir felaket kendini gösterir: O zaman hiçbir ırk ve millet, diğer ırk ve millete saygı göstermez, dilini anlamaz, birbiriyle geçinemez.
Irkçılık Nedir?
'Irkçılığa çağıran bizden değildir, ırkçılık için savaşan bizden değildir, ırkçılık üzere ölen bizden değildir.' Hz. Muhammed (sav.)
"Irkçılığa çağıran bizden değildir, ırkçılık için savaşan bizden değildir, ırkçılık üzere ölen bizden değildir." (Müslim, İmare, 57)
Problemlerimizin çözümü, Kur'anda ve Peygamber Efendimizin hadislerinde yer almaktadır. Bunları bilmeyenler, mesela ırkçılık konusunda "acaba kendi milletimi sevmem ırkçılık sayılır mı?" şeklinde tereddütlerde kalabilirler. Hâlbuki böyle bir sorunun cevabı, saadet asrında yaşanan şu olayla verilmektedir:
Sahabeden biri, "Ya Rasulallah, kişinin kavmini, milletini sevmesi, ırkçılık sayılır mı?" diye sorar. Peygamber Efendimiz şöyle cevap verir:
"Hayır, sayılmaz. Lâkin ırkçılık, kişinin kendi kavmine zulümde yardımcı olmasıdır." (İbnu Mâce, Fiten, 7)
Kişi, sırf "kendi kavmindendir" diye bazılarına ayrımcılık yapsa, haksız olduklarını bile bile onları savunsa zulme yardım etmiş olur. Hâlbuki değil zulüm işlemek, zulme razı olmak bile uygun görülmemiştir. Zira "küfre rıza küfür olduğu gibi, zulme rıza da zulümdür."
'Üstün Irk' Teorisi
'Üstün ırk' yok, 'faziletli insanlar' vardır ve bu faziletli insanlar her ırktan çıkabilir.
Irkçılığı esas alan kimseler kendi ırklarını en üstün ırk olarak görürler. Mesela, Yahudiler kendilerini "seçilmiş bir ırk" kabul ederler. Onların kabulüne göre "en üstün ırk Yahudi ırkıdır, diğer milletler onlara hizmet etmek için yaratılmıştır."
İslâm tarihinde bazı Emevi hükümdarlarının 'Arap Irkçılığı' yaptıklarını görürüz. Bunlar Arapları 'kavm-i necip' yani 'asil millet', diğer İslâm milletlerini ise 'memâlik' yani köle olarak görmüşlerdir. Bu sığ anlayış diğer insanları küstürmüş, devletleri ancak 85 yıl sürebilmiştir.
Namık Kemal'in şu ifadeleri, böyle fikirlere adeta bir cevap gibidir:
"Yüksel ki yerin bu yer değildir,
Dünyaya geliş hüner değildir.
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten..
Ne sin iledir, ne sal iledir, ne cah iledir
Ne mal iledir, beyim ululuk, kemâl iledir."
Yani, insanın kıymeti ne yaşına, ne makamına, ne malına bakmaz. Onun kıymeti onun sahip olduğu kemâle göredir. Kimde iman, güzel ahlak, salih amel gibi değerler varsa, o kimse kıymetli olur.
Irklar Karışmış!
'Irk' peşinde koşmak, boşa vakit kaybetmek, hatta kan kaybetmektir.
Gerek ülkemizde, gerekse dünyanın başka coğrafyalarında zaman zaman "saf kan ırkçılığı" yapanlar çıkabilmektedir. Dünyanın bazı kesimlerinde bunu iddia etmek mümkün olsa bile, Türkiye coğrafyasında bunu ortaya koyabilmek mümkün değildir. Çünkü bu mübarek vatanın Müslümanlar tarafından fethedilmesinden sonra, hemen her taraftan göç ile buraya gelip yerleşenler olmuştur.
Yakın zamanlarda bile Balkanlar, Ortadoğu, Orta Asya gibi yerlerden bu ülkeye gelip yerleşenler olduğu, şimdiki nesillerin bile gördüğü bir realitedir.
Bu durumda, "saf kan bir ırk", Türkiye için söz konusu olamaz. Özellikle Türkler ve Kürtler yüzyıllardır çapraz evlilikler yoluyla birbirleriyle kaynaşmışlar, et ve kemik gibi ayrılmaz hale gelmişlerdir.
"Daha müreffeh bir Türkiye" için gayret sarfetmek gerekirken, Türkçülük veya Kürtçülük adıyla bazı teşebbüslerde bulunmak boşuna zaman kaybetmek, hatta kan kaybetmektir.

Irkçılık Damarı
Irkçılık, bir fanatikliktir.
Irkçı insan, insaf ve adaleti kaybeder.
İnsan, yaratılışı gereği kendi akrabalarına daha bir yakınlık duyar. Mensup olduğu milleti diğer milletlerden daha fazla sevmesi de bu yakınlığın bir görüntüsüdür. Aslında buraya kadar bir problem söz konusu değildir. Ama bazıları kendi kabile ve milletini sevme duygusunu, başka kabile ve milletlere düşman olmak şekline getirirse, problemler işte o zaman başlar. Birinci hâl gayet normaldir, ama ikinci hâl fanatikliktir, zararlıdır.
Benzeri bir durumu particilik ve futbolda görürüz. Bir insanın benimsemiş olduğu partiyi veya taraftar olduğu takımı desteklemesi gayet normaldir. Ama bu, "benim partimden olanlar iyi diğerleri kötü, benim takımımdan olanlar dost, diğerleri düşman" şekline gelirse, çok ciddi problemleri de beraberinde getirir.
İnsan, insaflı olmalıdır. Kendi milletinden olanların bazan haksız olabileceğini kabul etmeli, "bizden olanlar daima haklıdır" gibi genellemelerden kaçınmalıdır.
Önce İnsanlık
Farklı ırklara mensup olabiliriz.
Ama her şeyden önce hepimiz birer insanız.
İnsanı insan olarak görmek ve değerlendirmek yerine, nedense bazıları ırk ve milliyeti öne alırlar ve ona göre değerlendirirler.
Tanıdığım değerli bir profesöre, ırkçılık yönü ağır basan birisi, şöyle bir soru sorar:
"İki ayrı ırktan iki insan denizde boğulmak üzere olsa, bunlardan biri senin ırkından, diğeri başka bir ırktan, ikisi de Müslüman, ikisi de benzer özellikler taşıyor, önce bunlardan hangisini kurtarırsın?"
Profesör şu cevabı verir:
"Kur'a çekerim, kime çıkarsa onu kurtarırım!"
Herkesin 'insanlık milletimdir, yeryüzü vatanım' demesini beklemek gerekmez. Elbette herkesin mensup olduğu bir millet ve vatan vardır. Ama bu mensubiyet, diğerlerini inkâra yol açmamalıdır.

Irkçılığın Bittiği Nokta
Kabir sualleri arasında 'hangi ırktansın'? sorusu yok!
Bir insan şu dünya hayatında general rütbesini elde edebilir. Ama vefat ettiğinde cenazesi "er kişi niyetine" diye kılınır. Çünkü artık ölümle beraber rütbeler, makamlar sona erer, herkes ameliyle baş başa kalır.
İnsanlar şu dünya hayatında akrabalık bağlarından, aynı millete mensup olmak gibi durumlardan da yararlanabilirler. Ama bu yararlanma belli bir zamana kadardır. Kur'an buna şöyle dikkat çeker:
"Sûr'a üflendiği zaman aralarında artık ne nesep kalır, ne de birbirlerinin hallerini sorarlar." (Mü'minun, 101)
Yani kıyamet koptuğunda, herkes kendi derdine düşer, başkasının halini düşünmeye, sormaya sıra gelmez. O gün, salih amel dışında bir şey insana fayda vermez. Hatta peygamber oğlu veya peygamber kızı olmak da insanı kurtarmaz.
Hz. Nuh'un Oğlu
İnsana kıymet kazandıran şeyler; iman, ahlâk gibi değerlerdir.
Yoksa peygamber evlâdı olmak da onu kurtarmaz.
Hz. Nuh'un oğullarından biri iman etmez. İman etmeyenleri ise bir tufan beklemektedir. Sular yükselirken, Hz. Nuh hem peygamberlik, hem de babalık şefkatiyle oğluna, 'Yavrum, gel bizimle beraber gemiye bin, kâfirlerden olma' der. Fakat oğlu 'beni sudan koruyacak bir dağa çıkar, kurtulurum' diyerek gemiye binmez. O sırada bir dalga gelir, Nuh'un oğlu suların içinde kaybolur gider.
Hz. Nuh, 'Ya Rabbi, şüphesiz bu oğlum ehlimdendir. Senin va'din ise elbette haktır. Sen Hâkimler hâkimisin' der.
Allah şöyle buyurur: 'Ey Nuh, o senin ehlinden değildir. Çünkü o, salih olmayan bir amel sahibidir. O halde, hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme. Seni, cahillerden olmandan menederim.'
Hz. Nuh der: 'Ya Rabbi, bilmediğim şeyi Sen'den istemekten Sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen, zarara düşenlerden olurum.' (Hud, 42- 47)
Görüldüğü gibi, peygamber oğlu olmak bile insanı kurtarmamaktadır.
Irkçılık Tehlikesi
Irkçılığın faturası; hem dünyaya, hem de ülkemize ağır, hem de çok ağır olmuştur.
Charles Darwin, canlıları incelerken, güçlü olanların hayatta kalacakları, zayıf olanların ise silinip gidecekleri sonucuna varmıştı. Bazı sosyal bilimciler, aslında gerçeği yansıtmayan bu fikri, insan ırkları üzerinde de geçerli saydılar. Buna "Sosyal Darwincilik" denilir.
Adolf Hitler, bu fikirlerden yola çıkarak Almanya'da Nazi ırkçılığının temelini oluşturdu. Ona göre en üstün ırk Alman ırkıydı ve dünyayı Almanlar idare etmeliydi.
Hitler, bu fikirlerle halkı heyecana getirdi. Etkili hitabetiyle kitleleri harekete geçirdi. Bu heyecan ve hareketler, 2. Dünya savaşının çıkmasına neden oldu. Almanya Polonya'yı ülkesine ilhak etti. İtalya ile birleşip İngiltere ve Fransa ile savaştı. Derken savaş başka cephelere yayıldı, bir 'dünya savaşı' oldu... Ve dünyanın şahit olduğu bu en kanlı savaşta, 47 milyon sivil, 15 milyon da asker hayatını kaybetti. Sadece Rusyada 20 milyondan fazla insan, savaş kurbanı oldu. Başta Almanya olmak üzere nice ülkeler baştan sona harabeye döndü. Avrupa'daki fabrikaların % 70 i işe yaramaz hale geldi.
Ruhun Irkı Yok!
İnsan, ruh ve cesetten meydana gelir.
Ceset için bir ırka mensubiyet söz konusu olmakla beraber, ruhun ırkı yoktur.
İnsanlar hangi ırka mensup olurlarsa olsunlar, diğer âlemde ırklarından değil, amellerinden sorumlu olurlar. "Şu ırktan olanlar cennete, başka ırktan olanlar cehenneme" diye bir ölçü yoktur. Ama "Mü'min olanlar cennete, kâfir olanlar cehenneme" ölçüsü vardır. Mü'min veya kâfir olmak ise, tek ırka mahsus değildir. Hemen her ırktan hem mü'min hem de kâfir çıkabilmektedir.
Peygamber Efendimiz şöyle der:
"Allah kıyamet günü sizin soyunuzdan- sopunuzdan sormayacaktır. Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız kötülüklerden en çok sakınanınızdır." (Müslim, Birr, 33)
Peygamber Efendimiz bir başka hadisinde de şöyle der:
"Allah sizin mallarınıza ve şekillerinize bakmaz; fakat O sizin kalplerinize ve amellerinize bakar." (İbnu Mâce, Zühd, 9)
Peygamber Torunları
Hepimiz peygamber torunlarıyız. Atamız Âdem bir peygamberdi.
Ankara Çamlıdere İmam - Hatip Lisesinde görev yaparken, bir ders esnasında öğrencilerimden biri şöyle dedi:
"Hocam, ben peygamber torunuyum."
Ben önce peygamber efendimizin neslinden (Al-i Beytten) olduğunu zannettim, ellerinde bir şecere olup olmadığını sordum. Öğrencim gülerek dedi:
"Hocam, o yönünü bilmiyorum, ama neslimin Hz. Âdeme dayandığından da asla şüphe etmiyorum. Böyle olunca, herkes "ben peygamber torunuyum" diyebilir. Çünkü ilk insan Hz. Âdem, aynı zamanda ilk peygamberdi."
Doğrusu bu zekice cevap beni ve herkesi şaşırtmıştı. Aslında Âdemin torunları olduğumuzu biliyorduk ama, hepimizin peygamber torunları olduğumuzu düşünmemiştik.
Peygamber torunlarına kavga değil barış, dövüşmek değil kaynaşmak yakışır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ultracimbom.biz
 

Irk Realitesi

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ultrAcimbom | Galatasaray Taraftar Forum Sitesi :: Genel Kültür :: Dini Bölüm-
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar