Özgener noktayı koydu!

Konu: Özgener noktayı koydu! 31/12/2009, 18:37

Özgener noktayı koydu!

Olacağı buydu. Milli Takıma teknik direktör arayışları uzadıkça, o makam boş kaldıkça, ağzı olan konuşacak kalemi olan yazacak ve mesleğin zirvesindeki koltuk için Türk hocaların ümidi/iştahı artacaktı.

Şan şöhret oradaydı. Garanti para oradaydı. “Sınav” ise her hafta değil, emekli maaşı gibi üç aydan üç ayaydı. Çok adamı ayartırdı koşullar. Aynen oldu. Federasyon’un Antalya’da düzenlediği ve 20 üst düzey hocamızın katıldığı “UEFA Pro-Lisans Güncelleme Kursu”nda, mesele bireysel beklentileri de aşıp “toplum psikolojisi” ile izah edilebilir boyutlara ulaştı ve “Aramızdan bir heyet yapıp Federasyon’a göndereceğiz” aşamasına geldi dayandı.

“Milli Takım’ı Türk teknik direktör çalıştırmalı”!

Amiyane tabiriyle “kazan kaldırıyordu” Osmanlı’nın torunları.

Haklı mıydı hocalarımız?..

Bir yere kadar...

Gerekçeleri şuydu:

Başkan Mahmut Özgener’in ilk günden beri arkasında durduğu yabancı teknik direktör tercihinde “kolay yıpratılamayacak biri” anafikri yatmaktaydı. İlk akla gelen yabancıydı tabi.

Yabancı hocanın kredisi neden daha fazlaydı kamuoyunda?

“Adam futbolcuları tanıyacak, izleyecek, ruh halimizi anlayacak; vakit lazım”!..

Yahu futbolcuları izlemiş, tanımış, ruh halimizi yaşamış hocalar buradaydı.

Antalya’da... Başarı mı; Bursaspor, Kayserispor ortada.

Çıldırmak işten değildi yani!

Yüreğinde yeni Terim’ler, yeni Denizliler özlemi olan bana bile mantıklı geliyordu en azından. Üstüne bir-iki milyon Euro alacak “muhtemel” yerli hocamızın psikolojisini varın siz hesaplayın.

Bu gazla, arkasından çalakalem sallamadan, Trapattoni ile anlaşmak üzere olan Futbol Federasyonu Başkan Mahmut Özgener’e açtım sordum:

-Sevgili Başkan, bir adım atmıyorsun yabancıdan geriye. O zaman Türk hoca taraftarı olan beni ikna et Antalya’daki hocalarımız adına. Neden illaki yabancı?

-Milli Takım, hatta büyük takım farklı bir şey. Gerçekten uluslararası kariyer lazım. Var mı sahip olan? Neden büyük takımlarımız çok daha az paralara yerli hocalarımızı tercih etmiyorlar. Çünkü olmazsa olmaz bu koşulu biliyorlar.

-Çok yıprandı Türk Hocalar.

-Asıl ben kırıldım. Onlara kariyerleri açısından en büyük fırsatı yarattığımız Pro-Lisans kursunda, oturup bu tartışmalara giriyorlar. Federasyon’a örgütlü baskı yapmak kimin haddine? Aralarında bu kursa katılmak için bile donanımı yetmeyen ve benim koşulları zorlayıp kontenjan yarattığım hocalar var. Çıkıp, “Milli Takıma ben gelmeliyim” diyebiliyorlar. Yollasınlar bana bir heyet de cevabını alsınlar.

-Milli Takım Türklere kapalı mı şimdi?

-Açıkça söylüyorum; en kolayı bir veya birkaç kardeşimizi Milli Takım’ın başına getirmekti. Ama onlara da yazık ederdik, Milli Takım’a da... Elbette bu koltuk onların. Yabancı teknik adamımızın yardımcısı yapacağız bir kardeşimizi. Zamanı gelince alsın sürüklesin işi. Zamanı gelince, bu önemli.

Evet... Mahmut Özgener böyle karşılıyor “Antalya İsyânı”nı.

Haklı mı?.. Bir yere kadar.

Lakin şunu söylemekte de fayda var. Futbolun kamuoyu ve medyası yerli-yabancı tartışmasına boğazına kadar batmışken, Türk hocalarımız adeta kazan kaldırırken, ağzı olan konuşup kalemi olan yazarken bir karar verdi ve sonuna kadar gitti Mahmut Özgener...

Doğru çıkmazsa yakın gelecekte didik didik edileceğini bile bile...

Tercihini beğenmesek bile, eğilip bükülmemesine saygı duymak lazım.