Yar Et

Kararmasın be gardaş yüreğin
Varsa ALLAH'tan iste dileğin
Yılmadan çalışır er dediğin
Yıkılmaz olur yürek bileğin
Hasret üstüne hasret
Ya RAB Resül'ü yaret
Bende de keder dert pare pare
Okudum ecdadı yüz bin kere
Verilir bu yolda bazen fire
Temiz götüre ALLAH o yere
Hasret üstüne hasret
Ya RAB Resül'ü yaret
Bitmez be gardaş gönül hasreti
Hak yoldan başka dünya iğreti
Nasıl geçmiş bildin mi sireti
Bulunmaz zerre miktar eğreti
Hasret üstüne hasret
Ya RAB Resül'ü yaret
Erliğin şerbetini içmen mi?
O şerbeti içeni bilmen mi?
Gül bahçesine desem gelmen mi?
Resulden başkası da yaren mi?
Hasret üstüne hasret
Ya RAB Resül'ü yaret.

Hakem Aktaş

Bir Güneydoğu Ağıdı

İlk bu sabah
İlk bu sabah göğü görmedim
İlk bu sabah kaysı çiçeklerini
Hüzün ilk kez konuk gibi gelmedi
Efendim, ev sahibim

Karacamı suya indiremedim
Şahanım uçurdum döndüremedim
Dağlar

Enikli kapılar kitlendi
Taş avlular sustu, ben sustum
İlk kez bekledim ölümü
Dostu bekler gibi bekledim
Dağlar

Benim acım acıların beyidir
Canıma bir doru kısrakla gelir
Öfkeyi sabırda eritir
Umut yer
Suyunu gözümden içer bir zaman
Dağlar of dağlar

Gülten Akın

Gamzeli Güzel

Ey gözleri sürmeli güzel
Nedir bu hallerin nicedir..
Ey yanağı gamzeli güzel
Başın duman, boran yücedir..

Ey edası cilvesi güzel
Dudak boya, tırnak öcedir..
Ey nazlı kız çilesi güzel
Ömür zay, güzellik hiçedir..

Ey selvi boylu sarı çiğdem
Tenin zarif, belin incedir..
Pekte küçücükmüşün nidem
Akıl başta değil yücedir.

Muammer Çalar (Aşık Çağlari)