cAn ® Kurucu
Mesaj Sayısı : 41055 Nerden : KOCAELİ Galatasaray'da Favori Futbolcusu : Rep Gücü : 14866 Kayıt tarihi : 27/01/08
| Konu: Herkesi kucaklamak 3/1/2010, 18:00 | |
| Herkesi kucaklamak
Adettir; yeni yıla girerken küskünlükler, dargınlıklar, kırgınlıklar bir yana bırakılır, en iyi dilekler dilenir. Ben de öyle yapıyorum. Yeni yılın bu ilk yazısına barış, kardeşlik, hoşgörü dilekleriyle başlıyorum. Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Mahmut Özgener'in bu konuda geçen yıldan kalan açıklamasını da yeniden gözden geçirmesini rica ediyorum. Biliyorsunuz, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığımız büyük tartışmaya neden oldu. A'dan Z'ye iyi düşünülmemiş, aceleye getirilmiş, bu ülkenin, bu işlere yıllarını vermiş, ömür tüketmiş insanlarına bir akıl sorulmamış, adeta yangından mal kaçırırcasına yapılmış bir adaylık başvurusu... Haaa, organizasyonu alırsak hiç şaşırmayacağım. Hatta maçların konulduğu statları gösteren Türkiye haritasını Kayseri yerine Ankara'ya dek çekseniz garanti bize verirlerdi diyeceğim. Neyse oralarına fazla girmeyeyim. Sayın Özgener'in bir sözü var ki, beni derinden duygulandırdı!.. "Herkesin el ele vererek bizi kucaklaması, birlikte olmamız gerekir" buyurmuşlar. Çok doğru sayın başkan ama biz zaten hep sizleri kucakladık. Acaba siz bizleri hiç 'kucakladınız mı', ya da nasıl kucakladınız? Yoksa bizden olanlar ile olmayanlar şeklinde ikiye mi ayırıyorsunuz? Sadece federasyonunuzun yaptığı organizasyonlarda protokol davetiyeleri listenize bir göz atarsanız, eğer niyetiniz varsa, ne demek istediğimi anlayacaksınız. MEDYA ÜZERİNDEN MESAJ Sanıyorum henüz Galatasaray'ın başındaydı... Sevgili Mustafa Denizli kendisiyle yaptığım bir söyleşide "Ben futbolculara mesajı medya ile veririm" demişti. Aslında bililiyordum ama şimdi daha iyi anladım. Gerçek liderler, bu yolu çok iyi kullananlardır. Dün gazetelerde okuduğum haberlere çok şaşırdım. Fenerbahçe Başkanı Sayın Aziz Yıldırım da meğerse bu yolu kullanmıyor muymuş!.. Hay Allah, bir yaşıma daha girdim! MHK Başkanı Oğuz Sarvan, telefonunu açmadığı için bunun dışında başka bir yol olmadığını belirtmiş. Ohh!.. Sevgili başkan, nihayet gerçeği itiraf ettin. Bizleri düşman gibi gördüğün, göstermeye çalıştığın söylentileri meğerse yalanmış. Spor medyası yalancı da değilmiş ki, verdiğin mesajı doğru olarak Oğuz Sarvan'a iletmiş. Şimdi bir ricam var sevgili Başkanım Aziz Yıldırım. Ne olur biraz da mesajları biz almak istediğimizde verseniz. İnanın o zaman da doğru mesajları alıp yazacağız. MEDYA MAYMUNU Bizim meslekte 'bazen' öyle şeyler oluyor ki, ya amacı aşan şeyler söylüyorsunuz. Ya da yazdıklarınız, söyledikleriniz sizin istediğinizden tümüyle başka bir anlama gelebiliyor veya çekilebiliyor. Yıllar önceydi, sevgili Ersan Çelik (Babasını kaybetmiş başı sağ olsun) ile birlikte yaptığımız televizyon programlarının birinde hakemleri konuk etmiştik. Mutlu Çelik yorumculuk yapan eski hakemler konusunda "Onlar medya maymunu, biz sahanın kralıyız" deyince benzetme hoşuma gitmedi. Çelik'i sözlerini daha dikkatli kullanması için uyarmıştım. Son yıllarda yalnız dışarıdan değil, diğer sayfalardan da spor yazarlığına ve yorumculuğuna doğru yapılan istilayı görünce "Acaba yanlış mı yaptım?" diye düşünmeye başladım. Hele dün mesleğimizin tepelerindeki birinden "Ben maymunum" lafını okuyunca dünyam şaştı. Allahım, sen inandığım değerleri korumak için aklıma fikrime mukayyet ol. SIR RIDVAN MATTHEWS Şimdi bizim Tuncay Şanlı'nın oynadığı Stoke City takımı var ya, bazıları küçümsüyor çok gülüyorum. Çocukluğumuz, hatta ilk gençliğimizde dünyanın en ünlü sağ açığı İngiliz Stanley Matthews idi. Hepimiz onun gibi yorulmak bilmez bir şekilde dripling ve ortalar yapmaya çalışır, topu ayağımıza aldığımızda "Hey yavrum Mateüs'e bak" diye koşardık. İşte o futbolcu, tam 52 yaşına dek Tuncay'ın takımında oynadı. Hatta kendisine "Sir" unvanı da devleti tarafından layık görüldü. Nereden hatırladım, dün gazetede okuduğum bir haber çok matrak geldi. AKP Milletvekili Necdet Budak, 45 yaşında bir amatör takımda lisans çıkarıp oynamaya karar vermiş, "50 yaşına kadar oynarım. Zaten TBMM takımının değişmez elemanıyım" demiş. Vallahi hoşuma gitti. İki yıl fazla dayanırsa o da bizim "Sir"ümüz olur. |
|