Bozulmuş kurallar dünyadaki bütün kötülüklerin kaynağıdır. Hükümetler güç ve yetki sahibidirler; yasalar çıkarırlar; yönetim kontrolü onlardadır; polis ve ordu gibi baskı gruplarına sahiptirler. Kötülükler hükümetlerin izin vermesi sonucunda var olur ve gelişirler. Daha açıkçası, herhangi bir şeyin geçerli kılınması için gerekli olan güç hükümetlerdedir.
Örneğin niçin zina uluorta ve fuhuş açıktan açığa yapılır olmuştur? Çünkü zina hükümetin gözünde suç değildir. Çünkü yönetimdeki insanların kendileri de fuhuş yapmaktadırlar. Ama eğer durdurmak isterlerse bu kötülük gelişmez.
Faiz niçin bu kadar yaygındır? Zengin niçin fakirin kanını emmeye devam ediyor? Çünkü hükümetin kendisi de faizden kazanç elde ediyor ve diğerlerine de yardım ediyor. Büyük banker ve bankalar devlet desteğiyle büyüyorlar.
Ahlaki çöküntü ve serbestliğin arttığını görüyorsunuz. Niçin? Çünkü devlet insanları öyle eğitmiştir. Başka türlü insan yetiştirmek isteseniz bile elinizde değişik bir eğitim kaynağı yoktur. Yetiştirdiğinizi varsayalım, nasıl iş bulacaklar. Bütün iş ve yaşam sahaları çürümüş yönetimlerin kontrolü altındadır.
Savaşlar ve cinayetler dünyanın her yerinde aralıksız sürüyor. İnsanın giderek çoğalan bilgisi kendisini yok etmeye başlamış. İnsan uygarlığının güçlükle elde edilen birikimleri ateşe atılıyor. Toprak bir tabak kadar önemsenmeyen değerli insan hayatları mahvoluyor. Niçin böyle? Çünkü ademoğullarının en kötü ve en zararlıları dünya ülkelerinin yetki ve yönetimlerini ellerinde tutuyorlar. Bu güce sahip olduklarından, dünya onların istediği şekilde yönetiliyor.
Bütün dünyada baskı hüküm sürüyor. Güçsüzler adaletten yararlanamıyor; fakirlerin hayatı sıkıntı içinde geçiyor. Mahkemeler adaletin parayla satıldığı dükkanlar haline gelmiş. Halktan toplanan fahiş vergiler resmi işler sırasında, dev binaların yapımında, silahlanmada ve diğer gereksiz işlerde çarçur ediliyor.
Toprak ve para sahipleri, dini liderler, pornografi üreticileri, kumarbaz patronlar, uyuşturucu madde ve kadın satıcıları, alkol üreticileri hayatı, sağlığı, namusu ve ahlakı çökertiyorlar ve kimse bunlara dur demiyor.
Bütün bunlar niçin oluyor? Çünkü yönetimler çürümüş, kötüler güçlenmiş. Devlet'in kendisi baskı yapıyor ve baskıcılardan yana çıkıyor. Düşüncenin yanlış yollara sapması, ahlakın bozulması, insan gücünün ve yeteneğinin yanlış kullanılması aldatıcı ve sömürücü iş koşulları, baskı ve haksızlık, Allah'ın meydana getirdiklerinin yıkılması, insanlığın güç kapılarının anahtarlarının yanlış ellere geçmesi sonucuna götürmüştür. Güç, kötü ve düzenbaz ellerin idaresinde olduğu sürece insanlık doğru yolu bulamayacaktır.
İlk Adım
İnsanlığın refahı ve mutluluğu, Allah'ın yasalarına karşı isyan eden güçlerden kurtulup toplumu kökünden sarsan kötülüklere karşı savaş açmakla sağlanır.
Eğer insanlar zina yapıp yapmamakta özgürseler, hiçbir öğüt onları durduramaz. Fakat devlet bunu yasaklarsa, kanunlara kaşı gelmektense zinadan vazgeçerler. Aynı şekilde kişinin bütün çevresi onu destekliyor ya da en azından göz yumuyorsa ona alkol, kumar, faiz, rüşvet, pornografi ve ahlak bozucu eğitim hakkında öğüt vermek yetmez. Bunları kökünden söküp atmanın tek aracı güçtür.
Eğer insanın insan tarafından sömürülmesini engellemek, insan sağlığını ve emeğini kötüye kullanılmasını önlemek, baskıya son verip adaleti yerleştirmek, çöküşü durdurmak, herkese eşitlik, refah ve barış sağlamak istiyorsanız sadece uyarmak ve iyi öğütler vermekle bunları başaramazsınız. İhtiyacınız olan şey bozulmanın, adaletsizliğin, baskının, sömürünün, ahlaksızlığın ve tanrıtanımazlığın hoşgörüyle karşılanmayacağını ve adil bir düzen sağlaman ve Allah'tan korkan, Allah'ı seven bir toplum meydana getirmek için Allah'ın kanunlarına göre hareket edilmesi gerektiğini göstermektir.
Bu yüzden size şunu söylüyorum: dünyanın her yerine yayılmış olan bu çürümüşlükten kurtulmak istiyorsanız bozulmuş kurallara karşı harekete geçmeli ve onlarla savaşmalısınız; güç toplamalı ve bu gücü Allah'ın adına kullanmalısınız. Bütün bunları yalnız başınıza dua ederek değiştireceğinizi sanmak faydasızdır.