ultrAcimbom | Galatasaray Taraftar Forum Sitesi
Merhaba,

Sitemize Hoş Geldiniz. Sitemizden Yararlanabilmek İçin Lütfen Kayıt Olunuz.

Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Sitelogo10
ultrAcimbom | Galatasaray Taraftar Forum Sitesi
Merhaba,

Sitemize Hoş Geldiniz. Sitemizden Yararlanabilmek İçin Lütfen Kayıt Olunuz.

Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Sitelogo10
ultrAcimbom | Galatasaray Taraftar Forum Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hoşgeldiniz, Misafir.
Son Ziyaretiniz:
Toplam Mesajınız: 0

tema edit: by ™ cAn ® ™
 

AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

Paylaş | 
 

 Şehitler Ölmez

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9
YazarMesaj
Körfez
Admin
Admin
Körfez


Erkek
Mesaj Sayısı : 22924
Nerden : KOCAELİ
Galatasaray'da Favori Futbolcusu : Mehmet Topal
Rep Gücü : 657
Kayıt tarihi : 17/02/08

Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Vide
MesajKonu: Geri: Şehitler Ölmez   Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Empty26/10/2008, 11:09

Şehit Jandarma Er Oğuz PARPAROĞLU

2 Kasım 2005


Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Oguz

Vuruldum, şehit oluyorum baba

SAAT 22.00. Vedat Bey'in cep telefonu acı acı çaldı... Arayan askerdeki biricik oğlu Oğuz'du: Çatışmadayım baba... 4-5 kurşun yedim... Hakkını helal et baba, ben şehit oluyorum... Ve telefon sustu... Jandarma er Oğuz Parparoğlu, dün İstanbul'da gözyaşları arasında toprağa verildi...

'Ben ölüyorum baba'

Şırnak Uludere'de şehit olan jandarma er Oğuz Parparoğlu, çatışmada ağır yaralanınca saat 22.00'de cep telefonundan babasını arayarak helallik istedi.

Terhisine 1 buçuk ay kala Şırnak Uludere'de şehit düşen jandarma er Oğuz Parparoğlu, çatışmada ağır yaralanınca son gücünü kullanıp cep telefonundan İstanbul'daki babasını aradı ve helallik istedi. Komutanlarının ısrarı üzerine 10 gün izin için geldiği İstanbul'dan 20 gün önce birliğine dönen Parparoğlu'nun naaşı dün Levent Camii'nde yapılan törenin ardından Edirnekapı Kara Şehitleri Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenazede anne Hatice Parparoğlu sinir krizleri geçirerek, "Başka anneler ağlamasın" diye ağıt yaktı.

'HAKKINIZI HELAL EDİN'

Tek oğlunu şehit veren Vedat Parparoğlu ise ayrı bir acı içindeydi. Çatışmanın olduğu gece saat 22.00'de cep telefonu çalan Vedat Parparoğlu, karşısında oğlunu bulmuştu. Babasına çatışmada olduklarını, arkadaşlarının şehit düştüğünü ve kendisinin de 4-5 kurşun yarası alarak ağır yaralandığını söyleyen Oğuz Parparoğlu, son nefesinde babasına "Ben şehit oluyorum, hakkınızı helal edin" dedi. Telefondaki silah sesi ve oğlunun sözlerinden dolayı şok geçiren babanın oğlu ile son konuşması bu oldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ultracimbom.biz
Körfez
Admin
Admin
Körfez


Erkek
Mesaj Sayısı : 22924
Nerden : KOCAELİ
Galatasaray'da Favori Futbolcusu : Mehmet Topal
Rep Gücü : 657
Kayıt tarihi : 17/02/08

Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Vide
MesajKonu: Geri: Şehitler Ölmez   Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Empty26/10/2008, 11:10

Şehit Jandarma Er Ümit ÖZCAN

2 Kasım 2005



Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Umit

Şırnak’ta teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan er Ümit Özcan’ın cenazesi, Gaziantep’te toprağa verildi. PKK terörü Ramazan’da devam etti. Son şehidimiz Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde terör örgütü üyeleriyle çıkan çatışmada bu mertebeye ulaşan Ümit Özcan... Gaziantep’te Ulu Cami’de düzenlenen cenaze törenine, şehit erin ailesi, yakınları, CHP Gaziantep Milletvekili Mustafa Yılmaz, Gaziantep Valisi Lütfullah Bilgin, Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, 5. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Necdet Sezginer, İl Jandarma Komutanı Albay Süleyman Yüksel, Emniyet Müdürü Ali Yılmaz, Merkez Valisi Hasan Özdemir ile vatandaşlar katıldı.

Ana yüreği dayanamadı
Cenaze töreni sırasında sık sık fenalaşan şehit er Ümit Özcan’ın annesi Bahar Özcan’a, sağlık görevlileri müdahale etti. Şehit erin kardeşi Şenel Özcan’ın, “Al bayrağa sarılı bayram günü şehit olan kardeşim” diye ağladığı görüldü. Şehit er Ümit Özcan’ın ağabeyi Musa Özcan, kendisinin de askerliğini Şırnak’ta yaptığını ve bir yıl önce askerden geldiğini, kardeşinin de 6 aydır Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde vatani görevini yaptığını söyledi. Cenaze namazının kılınmasının ardından, Ümit Özcan’ın cenazesi, bir süre askeri bando eşliğinde askerlerin omuzlarında taşındı. Tabuta sarılmak isteyen şehit yakınları, fenalık geçirdi. Şehit er Ümit Özcan’ın cenazesi, Yeşilkent Mezarlığı’ndaki şehitlikte toprağa verildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ultracimbom.biz
Körfez
Admin
Admin
Körfez


Erkek
Mesaj Sayısı : 22924
Nerden : KOCAELİ
Galatasaray'da Favori Futbolcusu : Mehmet Topal
Rep Gücü : 657
Kayıt tarihi : 17/02/08

Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Vide
MesajKonu: Geri: Şehitler Ölmez   Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Empty26/10/2008, 11:10

33 ERİ NASIL ŞEHİT ETTİLER?

Yıl 1993 Siyasal Kürtçülerin TBMM'de Milletvekili Olduğu Yıllar...


Hürriyet-Yıl 1993. Malatya’dan iki sivil midibüse biniyorlar. Hepsi sivil giysili. Üniforma ve postalları çantalarında. Hiçbirinde silah yok, kendilerine refakat eden tek bir askeri personel de. Saat 18.00. Bingöl’e 10 kilometre var. Dağlık, dar bir yol.

Birden silah sesleri yankılanıyor. İlk virajı geçtiklerinde, 50 PKK’lının karşı yönden gelen Bingöl Tur’a ait bir otobüsü durdurup, çoğunluğu terhis olmuş ya da dağıtıma giden sivil erlerden oluşan 50 yolcuyu esir aldığını görüyorlar. Şoföre bağırırlar; ‘Geri dön!’ Şoför oralı olmaz. Zaten 4 saatlik yolda 3 mola vermiş... Otobüsün kapısını, ‘Orada ben yoktum’ diyen Şemdin Sakık, o zamanki adıyla ‘Parmaksız Zeki’ açıyor.

OSMAN PARTAL ANLATIYOR

Trabzonluyum. İki midibüsteki toplam 50 askerden biriydim. Van-Özalp’taki birliğime gidiyordum. Yol boyunca gereksiz molalar veren şoför bir ara lastik patladığını söyleyip durdu. Lastiğin patlamadığını, krikoya dokunmadığını gördüm. Aksın altına girdiğinde birileriyle konuşma yaptığını duydum.

Galiba telsizle konuşuyordu. Şemdin Sakık, şimdi Hürriyet’te yayımlanan açıklamalarında ‘Eylem planlanırken buradan askerlerin geleceğini bilmiyorduk’ diyor. Yalan söylüyor. Çünkü ilk otobüsün en ön koltuğunda oturuyordum. Yolumuzu kestiklerinde şoförün kapısını bizzat Sakık açtı. Toprak rengi üniforması vardı üzerinde, aynı renk kasketi ters takmıştı. Omuzundaki tüfeğin namlusu yere bakıyordu.

Şoföre, diğer otobüsün nerede olduğunu sordu. ‘Arkada, geliyor’ cevabını aldı. İki dakika sonra diğer otobüs düştü pusuya. Yani bizi bekliyorlardı.

DOĞULU-BATILI DİYE AYIRDILAR

Geceyarısına kadar teröristlerle yürüdük. Mola verildiğinde niçin kaçırdıklarını, amaçlarını sorduk. ‘TC ateşkes ilan edince, iki gün içinde sizi serbest bırakacağız’ dediler. Saat 01.00 sularıydı. Sakık’ın talimatıyla tek sıra olduk.

Şemdin Sakık nereli olduğumuzu sorup, Doğulu-Batılı diye bizi iki gruba ayırdı. Sakık, doğulu olmayan benim de içinde olduğum 34 kişinin eğitim kampına götürülmesini söyledi. Dağda koşar adım yürümeye başladık. Bize eşlik eden teröristler sürekli değişiyordu.

Toplam 300 kişiydiler. Bir köye gittik. Kapısını çaldıkları evlerden başka teröristler çıkıp gruba katıldı. Kimi terörist evlere gidip istirahat etti. Bir ahıra soktular bizi öldürmek için. Sonra vazgeçtiler. Tekrar yürümeye başladık. Sabahı göremeyeceğimi düşünüyordum. Yıldızlara son kez bakıp annemi, babamı, köyümü düşündüm.

Bir ırmaktan geçerken su içtik. Dağ yoluna çıktık. Davranışları sertleşti. Durdurdular. Saat 03.00 sıralarıydı. Yolun kenarına dizilmemizi istediler. Kolkola girip sıklaşmamızı istediler. Yanımdaki arkadaşıma ‘Devrem bizi vuracaklar’ dedim.

DEVREMİ ÖLÜ GÖRÜNCE BAYILDIM

Tir tir titriyordum. Kalaşnikof, Bixi ve Kanvasların emniyetlerini açtılar. Sonumuzun geldiğini anladım, kelimeyi şahadet getirip kendimi yere attım. Taramaya başladılar. Dizime bir mermi isabet etti. Vurulanlar üzerime düşüyordu. Kafamı koruyordum. Hepimizin öldüğünden emin olmak için yüzlerce mermi yağdırdılar.

Gittiklerini, seslerin uzaklaşmasından anladım. Altı yedi arkadaşım sağdı henüz. Diğerleri paramparçaydı. Can çekişenler, hırıldayanlar, ağlayanlar, inleyenler... Su istiyorlardı. ‘Anne, anne’ diye bağırıyorlardı. Öldüğümü zannediyordum.

Kendimi çimdikledim, ölmemişim. Devremi beyni parçalanmış görünce bayılmışım. Bizi yan yana dizip 1570 mermi sıktılar Ayılınca şehit arkadaşlarımı sırt üstü çevirdim. Dokunduğum her uzuv elimde kalıyordu. Beyin, ayak... Yardım aramak için yukarı doğru koşmaya çalıştım.

Kan kaybediyordum. Asfalta çıktım, bir kamyonla yakındaki Elmalı Karakolu’na gittim. Olanları anlattığımda dinleyen jandarmalar ağlamaya başladı. Helikopter, tanklar geldi. Şehitleri aldık. Olay yerinde 1570 mermi kovanı bulundu. Yani silahsız erlerin herbiri için 50 mermi kullanmışlardı... Şoför biliyordu

ERKAN OMAY ANLATIYOR

Adanalı hemşerim Mehmet Tura’yla Manisa-Kırkağaç’ta acemi eğitimimi tamamladım. 24 Mayıs sabahı, jandarma komando olarak Siirt’teki birliğimize gitmek üzere Malatya’dan iki sivil midibüse bindirildik. 50 askerin hiçbirinde silah yoktu. Bizi koruyan refakatçı da.

Bingöl’e 10 kilometre kaldığını belirten tabelayı geçtik, ilk dönemeçte silah sesleri duyduk. Saat 18.00’di. Karşı yönden gelen Bingöl Tur otobüsünü tarayan 50 kadar PKK’lı, çoğunluğu bizim gibi asker olan yolcuları indirmişti. Şoföre geri dönmesi için bağırdım. Duymazdan geldi. Zaten tuhaf şekilde, 4 saatte 3 mola vermişti.

Bizi indiren PKK’lılar ‘Geleceğinizi biliyor, sizi bekliyorduk’ dedi. O sırada feryat figan, yaşlı bir adam çıktı karanlıklardan. ‘Oğluma ne yaptınız’ diyordu. Adını söyleyince oğlunun otobüslerde olmadığı anlaşıldı. Çok yaşlı olduğu için babaya dokunmadılar. Geldiği gibi gitti. O baba sayesinde kurtulduk. Hepimizin öldüğü sanılıyordu. Askere gidip sağ kalanlar olduğunu söylemeseydi teröristler hepimizi öldürecekti.

YANLIŞLIKLA 9 ŞEHİT DAHA

Sürekli yürüyorduk. Ertesi gün 12.00’de silah seslerinden askerlerin yaklaştığını anladım. Asıl harekat 16.00’da başladı. Sikorsky ve F-16’lar uçuyordu tepemizde. PKK’lılar kazma kürek çıkarıp siper kazdı, kayalıklara saklandı.

Bizi hedef olarak ortada bıraktılar. Askerimiz, yanlışlıkla içimizdeki 9 eri şehit etti bu yüzden. Müthiş bir yağmur vardı. Bizi kalkan olarak kullanan Şemdin Sakık bir ara yanımıza geldi, sağ kaldığımızı görünce şaşırdı. Teröristler geri çekiliyordu. 13 kişi kalmıştık. Kurşuna dizilenlerin arasından kurtulan Osman Partal da aramızdaydı.

Ellerimizi çözmeyi başardık. Kaçmaya başladık. Karşılaştığımız birkaç teröriste ‘Bizi serbest bıraktılar’ dedik. İnandılar. Birbirimizden ayrılmış, askerlerin bulunduğu yöne koşuyorduk. Bulduğum bir dala beyaz mendil bağladım, bir yandan bağırıyordum.

Tükendiğim anda korucular ve askerlerden oluşan timle karşılaştım. Mavi berelileri görünce ağlamaya başladım. Komutan ‘PKK’lı var mı içinizde?’ diye sordu. Sonra sarılıp hepimizi tek tek öptü. Bingöl Cezaevi’ndeki bir koğuşa götürdüler bizi.

Elbiselerimizi değiştirdik. Evlerimize telefon edebileceğimizi söylediler. Kafam durmuştu yaşadıklarımdan sonra. Evin telefon numarası bir türlü aklıma gelmediği için arayamadım.

ERKAN UMAY ANLATIYOR

10 kişilik yakın korumaları arasındaki, ‘hemşire’ diye hitap ettikleri kadın bizimle alay etti. Sakık, ‘Sorunumuz rütbelilerle, size bir şey yapmayacağız’ dedi. Her birimize nereli olduğumuzu sordu. Aramızda Denizli ve Konya’dan olanlar çoğunluktaydı.

Hemşerilerden oluşan timler daha başarılı olur, tehlikelidir diye bir kenara ayırdılar. Şehit olan 33 arkadaşımızın çoğunun bu iki ilden olmasının nedeni bu. Bu arada bir er ‘Ben Kürt’üm’ deyince PKK’lı ‘Kürt-Türk fark etmez. Asker askerdir.

Biz askere düşmanız’ dedi. Tek sıra olmamızı istediler. En başta ben vardım. Mehmet Tura 6’ncıydı. Yan yana olalım diye gittim, 7’nci oldum. ‘Baştan 6 kişi gelsin’ dediler. Diğer sıralardan aldıkları 6’şar kişiyle bir grup oluşturdular. ‘Kolkola girin’ deyip götürdüler. Arkadaşlarımız kolkola ölüme gittiler.

SİLAHLAR 10 DAKİKA HİÇ SUSMADI

Derken yer gök Kalaşnikof cayırtısına boğuldu. Kalaşnikoflar 10 dakika boyunca hiç susmadı. Mehmet’in bana son bakışını unutamıyorum. Sırada yer değiştirmesem, onun önünde dursam beni götüreceklerdi, Mehmet ölmeyecekti. Adana’da ticaret lisesinde sevdiği bir kız vardı. Terhis olur olmaz evleneceklerdi. Askerin üniformasını çıkartıp kendisi giydi

ERKAN OMAY ANLATIYOR

Sayıları 150’yi bulan PKK’lıların silah tehditi altında yürümeye başladık. Bir köyün alt tarafında durduk. 15 yaşındaki terörist ‘200 metreden sigarayı bile vururum’ diyerek böbürleniyordu. İçimizde komando olup olmadığını sordu. Tişörtümde ‘Kırkağaç-Komando’ yazıyordu. Beyaz gömleğimi çıkarmamı istediler.

Devrem Konyalı Adnan Gebeş’in verdiği parkayı giyip, bunu sakladım. Bu sırada teröristler el koydukları çantalarımızda bulunan üniforma ve postallarımızı giydi. Türk askeri kılığına büründüler. Ellerimizi sicimle bağladılar. Mehmet Tura’yla kaçmaya karar vermiştik.

Tuvalet bahanesiyle elimi çözdürdüm. O sırada korkunç suratlı bir terörist gelip Kalaşnikofu ağzıma soktu. ‘Bir daha kaçmayı aklından geçirirsen beynini dağıtırım’ dedi. Sabahın 02’sine kadar yürüdük. Elebaşı Şemdin Sakık, Türk askeri üniforması giymiş, elindeki telsizle emir yağdırıyordu. Üstün başarılı işsiz Erkan Omay, Diyarbakır Askeri Hastanesi’nde bir hafta psikolojik tedavi gördü.

Hava değişiminden sonra havancı jandarma komando olarak Eruh’taki birliğine katıldı. Sevkiyatın yine korumasız otobüslerle yapıldığını görünce tepki gösterdi, birliğine uçakla gönderildi. Katıldığı operasyonlarda çok sayıda üstün başarı belgesi aldı. Şu anda işsiz olan Omay, ‘En ufak bir şey olsun, askere gönüllü giderim’ diyor.

BİZİ TARAYAN PKK’LIYI 4 YIL SONRA YAKALATTIM

Tekerlekli sandalyeye mahkum olan Erdal Özdemir, değişik dönemlerde tedavisi için Denizli’de bulunan askeri hastaneye gidiyordu. Bingöl katliamının üzerinden 4 yıl geçmişti. Ancak, Erdal Özdemir, kendisine ateş edenlerden bazılarının yüzünü hiç unutmadı.

Erdal, kendisini ateş eden PKK’lıyı nasıl yakalattığını şöyle anlattı: ‘Kuzenimle birlikte hastanenin hariciye koğuşuna gittik. Koridorda doktorun gelmesini bekliyorduk. O sırada aynı yere gelen iki asker gördüm. Yüzlerine bakınca birisini hemen tanıdım.

Bu, bana ve silah arkadaşlarıma Kalaşnikofla kurşun yağdıran PKK’lılardan birisiydi. Aradan 4 yıl geçmiş, şimdi asker olmuştu. Ben dikkatlice yüzüne bakarken, sanki o da beni tanımıştı. İkimiz de heyecanlandık. Orada ‘33 eri vuranlardan birisi burada’ diye bağırmaya başladım. Biraz sonra bu kişiyi yakaladılar.

Benim yanılıp yanılmadığımı anlamak için çok değişik teşhis yöntemleri uyguladılar. Hiçbirinde de yanılmadım. Zaten bu kişi de DGM’de yargılanmaya başlamıştı.’

MAHKEME: ŞÜPHENİN SANIĞIN LEHİNE YORUMUNA

Genelkurmay yetkilileri, Denizli’de bu olayın yaşandığını doğrularken Erdal Özdemir’in dikkati sonucu 33 erin şehit edilmesi olayına katılan ve eylemin olduğu dönemde 16 yaşında olan Bingöllü Necmettin A.Tekin’in yakalandığını söylediler. A.Tekin, Jandarmada ve DGM’de verdiği ifadede Bingöllü olduğunu, ancak eyleme katılmadığını öne sürdü. Mahkeme ‘kuvvetli bir şüphe mevcut olduğundan şüphenin sanık lehine yorumlanmasına’ karar verdi ve Necmettin A. Tekin hakkında beraat kararı aldı.



ERDAL ÖZDEMİR

Köylüler Kürtçe alay ediyordu

o gün Hatay-Serinyol’da bulunan 121. Jandarma Alayı’nda acemi eğitimini tamamladıktan sonra yeni görev yeri Bingöl’e gidecekti. O da şoförden şüpheleniyordu. Bingöl’e 10 kilometre kala mola vermişlerdi. ‘Gözüm hep şoförün üstündeydi. Sanki bize doğru bir kötülük yaklaşıyordu.

Telefon edişinden, iyice huylanmıştım. Sanki bir yerlere haber veriyordu’ diyor ve anlatıyor: ‘Yolumuza devam ettik. Az ilerledikten sonra beyaz renkli bir kargo kamyonuyla yolu kesmişlerdi. Başta, elleri silahlı 10-15 kişiydiler. Sonra sayı giderek artmaya başladı.

Bizi de araçlarımızdan indirip tek sıra halinde durmamızı istediler. Daha sonra birisi, 5’erli sıra olmamızı istedi. Biz denilenleri yapıyorduk. İsmini bilmediğimiz bir köye getirdiler. Köylüler bize gülüyor, bazıları yüzümüze tükürüyordu. Bunlar çok ağrıma gidiyordu.

Ancak çaresizdik. Yol boyunca PKK’lılar ‘T.C’ye askerlik yapmayın. Eğer bize katılırsanız canınız kurtulur’ diyordu. Köylüler PKK’lıları Kürtçe bir şeyler söyleyerek alkışlıyorlardı. PKK’lılar da onlara bir şeyler söylüyor, başarılarını kutluyorlardı.

YÜZÜKLERİ BİLE ALDILAR

Köyden çıktıktan sonra 3-4 saat daha yürüdük. Sonra 10’arlı sıra oluşturmamızı istediler. Ceplerimizi teker teker boşalttılar. Parmaklarında yüzük olanların yüzüklerini bile aldılar. Benim de üzerimde bulanan 2 milyon lirayı, Samsun sigarasını, jetonlarımı, çantamdaki spor ayakkabılarımı aldılar.’

Arkadaşımın kanını içerek sağ kalabildim

Katliamdan yaralı olarak kurtulan Erdal Özdemir, tüm çabalara rağmen felç oldu. Bugün tekerlekli sandalyeye mahkum olan Erdal ‘Ölen arkadaşlarımın intikamını almayı çok istiyordum. Ancak olmadı’ diyor ve ekliyor: ‘Yapacak bir şeyimiz kalmamıştı. Silahlar ölüm kusuyordu. Gelişi güzel ateş ediyorlardı. O an hepimiz yerlerdeydik.

Ben yere düşerken, üzerime kol kola olduğum diğer arkadaşım düştü. Daha sonra ölmediğini gördükleri kişilerin üzerine birer kurşun daha sıktılar. Ben de yaralıydım ama altta olduğum için dikkat çekmiyordum. Az sonra büyük bir sessizlik oldu. Sürekli kan kaybediyordum.

Kısa sürede kan durdurulmazsa ben de ölecektim. Üzerime düşen arkadaşımın akan kanını içmeye başladım. Belki bu şekilde hayatta kalabilirim diye düşünüyordum. Uzun bir süre sonra oradan 5 kişi yaralı olarak hastaneye götürüldük.’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ultracimbom.biz
cAn ®
Kurucu
Kurucu
cAn ®


Erkek
Mesaj Sayısı : 41055
Nerden : KOCAELİ
Galatasaray'da Favori Futbolcusu : Arda Turan
Rep Gücü : 14866
Kayıt tarihi : 27/01/08

Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Vide
MesajKonu: Geri: Şehitler Ölmez   Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Empty26/10/2008, 16:24

Teşekkürler.. Sad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ultracimbom.biz
Körfez
Admin
Admin
Körfez


Erkek
Mesaj Sayısı : 22924
Nerden : KOCAELİ
Galatasaray'da Favori Futbolcusu : Mehmet Topal
Rep Gücü : 657
Kayıt tarihi : 17/02/08

Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Vide
MesajKonu: Geri: Şehitler Ölmez   Şehitler Ölmez - Sayfa 9 Empty26/10/2008, 16:43

Rica Ederim
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ultracimbom.biz
 

Şehitler Ölmez

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
9 sayfadaki 9 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ultrAcimbom | Galatasaray Taraftar Forum Sitesi :: Genel Kültür :: Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez-
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar